28 Kasım 2016 Pazartesi

Stephen R. Covey - Etkili İnsanların 7 Alışkanlığı


Çok etkileyici bir kitap...
Karşılıklı anlayışa yönelik, etkileşimli, huzurlu, mutlu ve başarılı yaşamlar için mutlaka okunmalı.
Kitapta anlatılanları, sindirmek ve uygulamak için zaman gerekli elbette. 
Belki ara ara açıp bazı bölümleri tekrar tekrar okunabilir. 
Ben bu kitabı sesli okuyup kaydettim, ara ara açıp tekrar dinliyorum istediğim bölümleri, bu da etkili bir yöntem bana göre.

Günlük hayatta iyi niyetimizle yaptığımız, ancak farkında olmadığımız bir şekilde olumsuz neticeler aldığımız şeyleri fark edeceksiniz kitapta. Edindiğimiz bilgilerle kendimizi gözlemledikçe bunlara yenileri de eklenecek... Bu da kişisel gelişim için mükemmel bir fırsat doğuruyor.

Kitapla ilgili yazacak çok şey var aslında, ama açıkçası nereden başlayayım bilemedim :)

Kişisel gelişim kitaplarına meraklıysanız, burada yazan konulardan bazılarını, başka kitaplarda da okumuş olmanız muhtemel. Ancak bir noktaya değinmek isterim ki, bu kitapta yazar, her birine kendi tarzınca, yeni bir yaklaşımda bulunmuş ve farklı örneklerle, konunun daha iyi kavranmasında yardımcı olmuş bana göre.

Yazar, bu kitabında, kişisel yaşamlarımızda, aile ve çevreyle olan ilişkilerimizde arzularımızı gerçekleştirmek ve doyumlu ilişkiler kurmak için kendimizi tanımamıza, doğal yasaları iyi anlamamıza yardımcı oluyor.

Ön söz de şöyle demiş;
" En büyük arzularınızı gerçekleştirmek ve en büyük mücadelelerinizin üstesinden gelmek istiyorsanız, aradığınız sonuçlara hükmeden ilkeyi ya da doğal yasayı saptayın ve uygulayın."

Peki sizin büyük arzularınız ve büyük mücadeleleriniz neler?

Yazar, karşılaşılan en büyük insani zorlukları şöyle sıralamış ön söz'de;

- Korku ve güvensizlik
- Bir şeyleri hemen şimdi isteme
- Suçlama ve kendini kurban gibi görme
- Umutsuzluk
- Yaşam dengesinin eksikliği
- Çıkar çatışmaları  "Bundan benim çıkarım ne?"
- Anlaşılma açlığı
- Çatışma ve farklılıklar
- Kişisel Atalet

Ve bu evrensel zorlukları anlama, kalıcı çözüm bulma için neler yapılabilir konusuna değinmiş.

İlk bölümde, paradigmalarımız ve kişisel ilkelerimiz incelenirken, yedi alışkanlığa da genel bir bakışta bulunuluyor. Sonraki üç bölümde ise, yedi alışkanlığa detaylıca yer verilmiş.

Kitapta verilen örnekler, gerek aile yaşamından, gerek iş hayatından, gerekse sosyal yaşamdan verilmiş. Yani hayatın her alanında sıkça karşılaşılan sorunlara, yapılan yanlışlara ve çözüm önerilerine yer verilmiş.

Kitabın dili çoğu kez akıcı olmasına karşın, zaman zaman ağır bir dil halini alabiliyor. Sabredip ilerlemenizi öneririm. Sonuna kadar her bir satırında çok değerli ve uygulanabilir bilgiler var.

Kitapta beni en çok etkileyen ve şaşırtan konu, karşımızdakini etkili dinleme konusu oldu. 
Kendimiz dahil, çevremizdeki birçok kişinin aslında etkili dinlemediğini fark etmek, ve uygulamasının da ne denli zor oluğunu görmek acı verse de, üzerinde çalışmaya değer.

Yazımı, kitapta yer alan bazı özlü sözlere yer vererek sonlandırmak istiyorum;

"Sürekli yaptığımız şey neyse, biz de oyuz. O halde mükemmellik bir edim değil, bir alışkanlıktır."
                                                                                                                                    Aristotales


"İnsanın yaşam düzeyini bilinçli bir çabayla yükseltme konusundaki tartışma götürmez yeteneğinden daha cesaret verici bir olgu bilmiyorum."
                                                                                                             Henry David Thoreau


"Geride yatanlar ve ileride yatanlar, içimizde yatanlarla karşılaştırıldığında önemsiz kalır."
                                                                                                  Oliver Wendel Holmes


"En önemli şeyler, asla en önemsizlerin insafına bırakılmamalı."
                                                                                      Goethe


"Güven yoksa dostluk olmaz, kişisel bütünlük yoksa güven de olmaz."
                                                                                           Samuel Johnson


"Bir insana olduğu gibi davranırsanız, olduğu gibi kalır. Bir insana olabileceği, olması gerektiği gibi davranırsanız, olabileceği ve olması gerektiği gibi olur."
                                                                                       Goethe


Mükemmel bir kitap, tavsiye edilir...

Gelişimle kalın, 
Sevgiyle,


16 Kasım 2016 Çarşamba

Elif Şafak – Ustam ve Ben


“Öğrenme aşkıyla geçti ömrümüz, aşkı öğrenemesek de...”

Yazar bizi 16. Yüzyıl İstanbul’una götürüyor. Önemli isimler, çalkantılı bir dönem...

Gerçekle, kurgunun güzel  bir karışımıyla, Osmanlı tarihinde bir döneme tanıklık ediyoruz kitapta.
Kanuni Sultan Süleyman, Sultan Selim ve Sultan Murad dönemleri...

Konunun merkezinde, Cihan adlı Hindistanlı bir çocuk ile Çota adlı beyaz bir fil yer alıyor.
Cihan ve Çota’nın hikayesi, Hindistan Şahı Hümayun’un, Kanuni Sultan Süleyman’a beyaz bir fil hediye göndermek istemesiyle başlıyor...
Hikaye boyunca, Cihan’ın filbazlıktan, Üstad Sinan’ın çıraklığına ve mimarlığa giden yolu boyunca yaşadıklarına, görüp geçirdiklerine, karşılıksız aşkına tanıklık ediyoruz.
Cihan’ın gözünden, Osmanlı dönemi ve Mimar Sinan’ı gözlemliyoruz.
Kitap boyunca Mimar Sinan ve eserlerini, çok detaylı olmasa da tanıma fırsatı buluyoruz.

Yazar, Mimar Sinan  ve eserleri hakkında daha fazla bilgi edinme isteği uyandırıyor.

Kitap, güzel kurgulanmış ve akıcı bir üslupla yazılmış.

“İstanbul dediğin unutkanlıklar şehri. Orada her şey suya yazılmış. Ustamın eserleri hariç, onunkiler taşa kazınmış. O taşlardan birine bir sır sakladık. Çok zaman geçti üzerinden, nice alametler birikti ama hâlâ orada olmalı, bıraktığımız noktada. Bilmem bulan çıkar mı? Bulsa bile anlar mı? Ustamdan geriye kalan yüzlerce eserden ve binlerce, binlerce taştan bir tanesi var ki, altında gizli Arzın Merkezi."


Tavsiye edilir...

24 Ekim 2016 Pazartesi

Nil Gün - Çekim Yasası / Hayatın Temel Prensibi


Çekim yasası son günlerde epey popüler bir konu oldu. Hakkında yazılmış çeşit çeşit kitap, farklı farklı kişilerin verdiği seminerler var. Bazıları konuyu çok basite indirgerken, bazıları içini doldurarak, gerçekte çekim yasasının ne olduğu, nasıl işlediğini örneklerle anlatıyor.

Bana göre bu kitap, özel bir kitap, çekim yasası konusunun içini iyice doldurmuş. Başlangıçta bir yanınız ısrarla konunun gerçekliğini sorgulasa da, kitap kısa sürede sizi kendine çekiyor.
Ancak belki birkaç kez okumalı sindirmek için, özellikle de hayata geçirebilmek için.
Çünkü, zaman içinde öğrendiğimiz ve kabullendiğimiz öyle çok şartlanmalar var ki bazı konularda... Bakış açımızı ve düşüncelerimizi değiştirip, çekim yasasını olumlu yönde çalıştırabilmemiz için zaman gerekebilir. Ancak emek vermeye değer....

Kitapta, çekim yasası ile birlikte, doyumlu, mutlu, huzurlu bir yaşamın sırlarını veriyor Nil Gün...
Kendimizi daha iyi tanımanın, doğru gözlemler ve yorumlar yapmanın, evrene doğru enerjiler yaymanın yollarını anlatıyor...

Evrende her şey enerjiden oluşuyorsa, ve bizler de evrenin bir parçasıysak, düşüncelerimiz de evrenin bir parçası ve enerji akışı içinde yer almıyor mu?

Bazen, biz insanlar, evrene ait olduğumuzu unutup, evrenin bize ait olduğu sanıyoruz... En büyük yanılgılarımız da buradan kaynaklanıyor belki de ...

Bu kitapla, Nil Gün, bize gerçek tutkularımızı sorgulatıyor, hayattan beklentilerimizi, mutluluklarımızı, mutsuzluklarımızı sorgulatıyor...

Yaşadığımız olumsuzlukları, aslında bizim zihinlerimizle, düşüncelerimizle yaydığımız enerjiyle kendi kendimize çektiğimiz konusunda ikna ediyor.

Günlük hayatlarımızda gözümüzün önünde olan ama fark etmediğimiz, bilinçaltımızda kodlanmış negatif düşünceleri basitçe gözler önüne seriyor Nil Gün.

Kesinlikle bir başucu kitabı ...

Tavsiye edilir....


"Her birimiz hayallerimizin sınırları içinde yaşıyoruz. Hayallerimizin sınırları içinde kendi realitemizi inşa ediyoruz."

"Arzularınızı gerçekleştirmek için, ne istemediğinize değil, ne istediğinize odaklanın."

"Hepimiz kendi hayatlarımızın marangozuyuz. Yaşamımızı özenle mi, katlanarak mı yaşayacağımız kendi seçimimiz. Kaliteli ya da kalitesiz bir yaşam inşa etmek de kendi seçimimiz."

Sonsuz hayalleriniz olması dileklerimle....
Sevgiyle Kalın...

17 Ekim 2016 Pazartesi

Elif Şafak - Havva'nın Üç Kızı


Üç farklı kadın, üç farklı yaşam öyküsü...

Farklı kültürlerden, inançlardan bu üç kadının yolları bir yerlerde kesişiyor.

Şimdiden, geçmişe ve şimdiye geçişlerle anlatılmış hikayeleri... İstanbul ve Oxford sokaklarını, yaşamlarını bir de bu üç kadının gözünden görüyoruz.

Güzel bir kurgu ve akıcı bir üslupla yazılmış kitap. 
Kitabın sonu biraz vasat gelse de, Elif Şafak'ın sevdiğim kitapları arasında yerini aldı.

Kimlik, din, inançlar, toplum baskısı, hayaller, umutlar, aşk ve sevgi üzerine bolca düşündüren bir roman olmuş. Tartışmaya açık konularda var tabi...


Tavsiye edilir...
Şimdiden keyifli okumalar...

3 Ekim 2016 Pazartesi

Michael Ende - Momo



Çocuklara ve çocuk kalmaya çalışan büyüklere.....

Kitap masalsı bir anlatıma ve tada sahip... Bununla birlikte gerçeklerle bezenmiş...
Çocuk olmak, yetişkin olmak... 
İyi bir dinleyici olmak...
Zamanı iyi anlamak, zaman yönetimi adına yaşamda kaçırdıklarımız...
Büyürken içimizde sinen çocuklar...
Hayal dünyamız...

Baş kahramanımız, kitaba ismini veren Momo adında kimsesiz bir çocuk, 8-12 yaşlarında, eski bir antik tiyatroda yaşıyor, çok iyi bir dinleyici, büyük küçük pek çok arkadaşı var, onlara kendi yarattıkları oyunları oynuyorlar hep.

Momo'nun hikayesiyle başlayan kitap, duman adamlarla tanışmasıyla ve sonrasında yaşananlarla ilerliyor kitap.

Duman adamlarla arasında yaşananlarla, yaşama ve zaman kavramını yeniden düşünüp, değerlendiriyoruz...

Yazar kitabın başında, "Çalınmış zamanı insanlara geri getiren çocuğun tuhaf öyküsü" diye nitelemiş kitabı.


Yazar Hakkında:    (wikipedia'dan alınmıştır)

Michael Ende, 1960 - 1995 yılları arasında yaşamış Alman yazar. 

"Yazın hayatına 1950’ ler de kabare senaryoları yazarak başlayan Ende’nin en çok ses getiren kitabı 1979’da yayımlanan Bitmeyecek Öykü adlı romanıydı. Roman 30’dan fazla dile çevrildi ve uluslararası alanda çok satanlar listesine girdi. Ayrıca Momo adlı kitabı ise büyük ses getirdi. Kitabında zamandan bahseden yazar, bu romanın hikayesini birinden duyduğunu, duyduklarını hiç değiştirmeden bize aktardığından bahseder.
Ende, 20. yüzyılın en popüler Alman yazarlarından biridir. Genelde çocuk kitaplarındaki büyük başarılarından söz edilse de yetişkinler için de kitaplar yazmıştır. Ende "Hikayelerimi içimdeki çocuk ve hepimiz için anlatıyorum" ve "benim kitaplarım 8 ve 80 yaş arasındaki tüm çocuklar içindir" demiştir.
Fantezi dünyasını seçen, fakat gerçek dünyayla olan bağlarını da koparmayan öyküleriyle pek çok övgü ve ödül almasına karşın alçak gönüllülükten vazgeçmemiştir."

Türkçeye Çevrilmiş Eserleri:
Momo
Bitmeyecek Öykü
Büyü Okulu
Cim Düğme ve Lokomotifçi Lukas
Cim Düğme ve Vahşi 13'ler
Çıplak Gergedan
Dilek Şurubu
Ayna İçinde Ayna
Özgürlük Hapishanesi
Pimpirik İle Sümsük
Santa Cruz'a Giden Uzun Yol

https://tr.wikipedia.org/wiki/Michael_Ende

Keyifli bir kitap, tavsiye edilir...


19 Eylül 2016 Pazartesi

Nil Gün - Geleceği Hatırlamak


Kitabın arka kapağından bir alıntıyla başlamak istiyorum yazıma, 
"... 
Bu kitapta insanlığın dünü, bugünü ve yarınının hikayesini okuyacak; Homo Sapiens’lerin bir üst modeli olan Homo Novus insanı ile tanışacaksınız.
Onlar yarının insanı! İnsanlığın geleceği."


Nil Gün'ün hikaye şeklinde bir anlatımıyla farklı bir kişisel gelişim kitabı. 
Özgün ve yaratıcı bir şekilde insanlığın gelişimi ve dağa anlatılmış.
Yaşadığımız evren üzerinde düşüncelere sevk ediyor.

İtiraf ediyorum, çok akıcı gitmedi okuma süreci benim için (belki o an ki ruh halime uymadı kim bilir), ama kitabı çok beğendim.

Okunup, oturup üzerinde tartışmalık, sohbetlik bir kitap. Mümkünse, varsa eşinizle veya yakın bir arkadaşınızla eş zamanlı okumanızı tavsiye ederim. 

Kitap; yaradılış, kozmik zaman, geçmiş, günümüz, gelecek zaman insanları, sınırları, alışkanlıkları ve yaşam tarzlarından bahsediyor. 
Üç farklı dönemin birbiri ile karşılaşması, tanışması ve birbirini anlamaya çalışmasını gözlemliyoruz..
İdeal dünya, pozitif gelecek yaratmak konuları ele alınırken,  sürdürülebilir bir gelecek için sizin yapabilecekleriniz ile bitiyor.

Sizlere şimdiden keyifli okumalar,

Umutla....

5 Eylül 2016 Pazartesi

Susan Jeffers - Korksan da vazgeçme



Her birimizin farkında olduğumuz yada olmadığımız korkularımız var bu yaşamda...

Eylemsizlikler, adım atmada gecikmeler, karar vermede zorluklar, kararsızlıklar, öfkeler...
Tüm bunların altında bazen farkında olmadığımız korkularımızın yattığını biliyor muydunuz?
Korkularınızı fark etmek, kaynağını bulmak ve onlarla başa çıkmak için yöntemler anlatılıyor kitapta...
Ve pek tabi iletişim halinde olduğumuz insanları da daha iyi anlamak için bir rehber...

Hem kendimizle, hem de çevremizle olan ilişkilerimizde, davranışların sebebini bilirsek, doğru yaklaşımlarla, iyi iletişim mümkün olabilir.

Kitabın içindekiler kısmı şöyle;
  • Neden korkuyorsunuz? Ve niçin?
  • Onu yok edemez misiniz?
  • Acıdan güce doğru
  • İsteseniz de istemeseniz de... O sizin
  • Pollyanna'nın dönüşü
  • "Onlar" gelişmenizi istemedikleri zaman
  • Kaybettirmeyen bir karar nasıl alınır
  • "Bütün hayatınız" ne kadar bütün?
  • Yalnızca başınızı sallayıp "evet" deyin
  • Sevgi ve güveni seçmek
  • İçinizdeki boşluğu doldurmak
  • Zaman çok
Bölümlerin detaylarına yer vermeyeceğim, bu zevki size bırakıyorum.
Kitap farklı örneklerle zenginleştirilmiş. Akıcı bir üslubu var.

Hayatınızın zor dönemlerinde içinize su serpecek ve sizi rahatlatıp, yeniden harekete geçmenize yardımcı olacak bir kitap.

Tavsiye edilir.
Şimdiden keyifli okumalar,

Vazgeçmeyeceğiniz yaşamlarınızın olması dileklerimle....
Enerjiyle,


22 Ağustos 2016 Pazartesi

Richard Bach - Sonsuza Uzanan Köprü



"Bir aşk hikayesi..."

Richard Bach ile, "Martı Jonathan Livingston" adlı kitabıyla tanıştım. Bu kitap, yazarın imzasıyla, ismi ve kapağıyla dikkatimi çekti.

Masalsı bir anlatımla, kendi iç konuşmalarıyla, yazarın aşkına tanıklık ediyoruz. Eşiyle tanışmaları, yazarın aşka inanmaması, arada geçen zaman, yaşananlar, evlenmeleri ve sonrasında yaşananlar...

Okuması biraz zor geldi bana, nedense yavaş ilerledi. Ama öyküsü ve sonuyla büyüledi beni.
Yavaş da olsa, farklı bir hayal dünyasında keyifli bir yolculuk yaptırdı.
Okurken, hayata, aşka, sevgiye, gerçekliklere, hayallere ve tutkulara farklı bir bakış açısından bakıyorsunuz. Gökyüzünde uçma tecrübesi yaşıyorsunuz...

Gerçek aşka doğru, keyifli uçuşlar...

Sevgiyle,

15 Ağustos 2016 Pazartesi

Gizem Altın Nance - Dostum Pasifik



"Hepimiz hayatımızın bir döneminde çekip gitmek, yeniden başlamak istemez miyiz?"


İşte tam da böyle hissettiğim bir zamanda alıp, keyifle okuduğum ve bir çırpıda bitirdiğim kitap.
Seviyorum böyle kitapları, yaşamları, böyle cesur insanları, hayatının iplerini ellerine alan insanları...

Kitabın girişinde şöyle bir tanıtım var, bir kısmını paylaşayım;

"Gizem Altın Nance, 1974 yılında İstanbul'da doğdu. 16 yıllık okul hayatı boyunca hep başka yerlerde, başka şeyler yapıyor olmayı hayal etti. Bu yüzden eğitimini kopya çekerek tamamlamıştır.
İlk işinde kendisine yüzyıllar gibi gelen iki uzun yıl çalıştıktan sonra nihayet kendini işten attırmayı başardı ve aldığı tazminatla bir interrail bileti aldı. Tek başına Avrupa'nın 2. sınıf trenlerinde Paris senin Venedik benim gezdikten sonra Türkiye'de yayınlanan ilk interrail kitabı "Bir Bilet Al" ı yazdı. Okuyucuyla sohbet edermiş gibi yazdığı bu kitap kendisi başta olmak üzere herkesi şaşırtarak çok satanlar listesine girdi.

Bir arkadaşının zoruyla başvurduğu Greencard piyangosu ona çıkınca Gizem bu sefer alıp başını Amerika'ya gitti. "Bir gidelim bakalım, en kötü ihtimalle geri dönerim" diye gittiği Amerika'da 7 sene kaldı. Bu arada okula gitti, bir kafede çalışarak, bol köpüklü nefis latte yapmayı öğrendi, sörf yaptığı pasifik Okyanusuyla dost oldu. Arabayla Amerika'yı boydan boya dolaştı, aşık oldu, evlendi, ruh arkadaşları buldu, kazıklar yedi. Bir Türk'ün gözüyle Amerika'nın günlük yaşantısına baktı ve gazetede okuduklarından, televizyonda seyrettiklerinden bambaşka bir Amerika tanıdı. İyisiyle, kötüsüyle..."

Çok keyifli bir dille yazmış yazar kitabını, okurken zaman zaman güldüm, zaman zaman gözlerim doldu, zaman zaman merak edip araştırdım, yeni yerler öğrendim, hayal kurdum...
Keyifli bir yolculuk...

Tavsiye edilir,
Şimdiden keyifli okumalar...

Hayallerinizi gerçekleştirebileceğiniz yaşamlarınınızın olması dileklerimle....